İtibar denildiğinde farklı birçok alan aklımıza gelir. Marka yönetimi, şirket kültürü, yönetim bilinci, sosyal anlayışlar itibarını etkileyen faktörlerin başındadır.
İtibar anlayışı kişiden kişiye olduğu gibi işletmelerin de bağlı olduğu sektöre göre farklılık gösteren bir durumdur. Bazıları için çok reklam veren bir kuruluş itibarı yüksek görünebilir veya fazla şubesi olan bir banka diğer bankalara göre daha fazla itibarlı durabilir. Bu konuda asıl önemli durum verilen hizmet ve ya ürünün kaliteli olmasıdır.
İtibar Yönetimi ise herhangi bir kişi, marka veya firmayı itibarını göstermek için yapılan çevrimiçi bilgilendirme kontrol ve yönetim işlemlerinin tümüdür.
İtibar Yönetimini sağlamak zamana ihtiyaç duyan bir süreçtir. Burada süreklilik esastır. Marka veya firmanın itibarının bir kere iyileştirilmesi sadece kısa vadede etkili sonuçların elde edilmesine yardımcı olurken sürekli olarak itibar yönetimi stratejilerinin takip edilmesi itibarın istenen seviyede tutulmasına ve uzun vadede faydalarının görülmesine yardımcı olacaktır. Bu süreçte yapılması gerekenlerden biri de risk planlamasıdır. Risk planlamasında önemli olan durum karşılaşılacak tüm riskleri değerlendirmek ve doğabilecek kriz durumlarında işletmelerin alacakları önlemler ve tedbirler planlanmalıdır.
İşletmeler açısından sundukları hizmetlerin veya ürünün kaliteli olması çok önemlidir. Eğer müşteri aldığı üründen ve ya aldığı hizmetten memnun değilse, o şirketin itibarlı olduğunu düşünmez. Böyle bir durumda itibardan bahsetmek mümkün olmaz.